Mükellef Nedir ?
Vergi Usul Kanunu’na göre mükellef, vergi ödemekle yükümlü ve vergi borcu ödemekle sorumlu kişilere denir. Mevzuatlar uyarınca vergi yaratan bir olay durumda bu vergiden sorumlu kişiler veya tüzel kişilerdir. Kurumsal vergi mükellefleri ise gelir getiren işletmelerden oluşur.
Gelir elde etmekte olan gerçek kişiler, elde ettikleri geliri belgelendirmek ve vergilendirebilmek için Gelir İdaresi Başkanlığına başvuru yaparak vergi mükellefi olur. Böylelikle vergi mükellefi kişiler sadece kendilerine ait bir vergi numarasına sahip olurlar.
Gelir vergisine göre mükellefler tam ve dar mükellefler olarak ikiye ayrılır. Tam mükellefler, Gelir Vergisi Kanunu kapsamında yapılan tanımla belirlenmiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nde ikamet etmekte olan kişiler ve yurt dışında Türkiye Cumhuriyeti adına görev yapmakta olan kişilerden oluşur. Türkiye’de yerleşik olmayan ve altı aydan daha az bir süre Türkiye Cumhuriyeti’nde bulunmuş gerçek kişiler, Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve icraatlardan dolayı dar mükellef olarak vergilendirilir. Dolayısıyla tam mükelleflerin, hem Türkiye’de hem de Türkiye dışındaki elde ettikleri gelirler, dar mükelleflerin ise yalnızca Türkiye’de elde ettikleri gelirler vergi kapsamına alınır.
Vergi
Kamusal hizmetlerin gerektirdiği giderler ile kamu borçlarından dolayı ortaya çıkan yükleri karşılamak amacıyla, devletin karşılıksız olarak gerçek ve tüzel kişilerden aldığı parasal değerlerdir. Konusu bakımından vergiler; gelir üzerinden alınan vergiler, servet ve servet transferi üzerinden alınan vergiler ve harcamalar üzerinden alınan vergiler olmak üzere üçe ayrılar. Gelir üzerinden alınan vergiler ise gelir vergisi ve kurumlar vergisi olarak ikiye ayrılır.
Gelir vergisini açıklamadan önce gelir kavramına değinecek olursak; gelir, kişilerin alım gücünde meydana gelen artıştır diyebiliriz. Gelir vergisi ise gerçek kişilerin yıl boyunca yaptığı işler veya duran varlıklardan elde edilen gelirler üzerinden devlete yaptığı ödemedir. Gelir vergisi kapsamına giren pek çok kazanç vardır. Bu kazançların yasalar tarafından gerekli verilendirmelerinin yapılması zorunludur. Bu kazançlar sadece iş yapma karşılığında değil, başka iratlar karşılığında elde ediliyor olabilir. Bir menkul veya gayrimenkulün kiraya verilmesi durumları da kazanç sağlayan gelirdir. Bu bağlamda kira gelirlerinden elde edilen kazançlar da gelir vergisine tabidir.
Gelir Vergisine Tabi Kazançlar
Ticari kazançlar, ücretler, serbest meslek icrasından elde edilen kazançlar, zirai kazançlar, menkul sermayelerden elde edilen kazançlar ve gayrimenkul sermayelerden elde edilen kazançlar diyebiliriz. Gelir vergisine tabi kazanç türlerinin, ne şekilde ve hangi oranda vergilendirileceği, her yıl Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilir. Bu vergiler genel olarak iki taksit halinde ödenir. Bu ödemelerin yapılabilmesi için ise daha önceki aylardan gelir vergisi beyannamesi vermek gerekir.
Gelir vergisi mükellefi olmanın yasalarca belirlenmiş şartları vardır. Bunlar;
- Gelir vergisi mükellefi olmak isteyen gerçek kişinin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde ikametgâhının olması ve bir takvim yılında en az altı ay sürekli olarak Türkiye Cumhuriyeti’nde bulunmuş olması,
- İş yeri açmak,
- İş yeri açılmamış olsa bile ticaret siciline veya mesleki bir teşekküle kaydolmak,
- Kazançları basit usulde tespit edilen tüccarlar için işle uğraşmaya başlamaktır.
Yoruma kapalı.